[mc4wp_form id=”2320″]
Şirketlerin danışmanlık hizmeti almalarının genelde iki temel amacı vardır: Firma dışından objektif tavsiyeler almak ve danışmanın o alandaki uzmanlığından yararlanmak. Ayrıca danışmanlar, işleri gereği birçok ilişki geliştirirler. Bu sayede de kendilerinden danışmanlık istenen alandaki iyi örnekleri de, iyi olmayan örnekleri de bilirler ve bu bilgiyi projelerine aktarırlar.
Bir Doğrudan Satış Danışmanının Sağlayacağı Yararlar:
* Start-up danışmanlığı (bir doğrudan satış operasyonunun başından itibaren planlanması)
* Belirli bir konuda uzmanlık (yeni bir pazara açılmak, kazanç planı oluşturmak ya da iyileştirmek, bir eğitim stratejisi geliştirmek)
* Özel bir ihtiyaca yönelik, belirli süreli bir yardım (distribütör kalıcılığını veya ortalama sipariş tutarını artırıcı bir kampanya kurgulamak, yönetmek)
* ”Gerçek resmi” gören ve gösteren tarafsız bir göz (hizmet kalitesinin izlenmesi, gelişme alanlarının araştırılması)
* Mevcut personele, özellikle de gündelik işlerden başlarını kaldıramıyorlarsa, belirli bir konuda destek (sipariş alımlarında veya şikayet çözmede etkinliğin artırılması, bir eğitim içeriğinin hazırlanması, bir konuda araştırma yapılması).
Bu sıralananların yanında, bir danışmanın sunabileceği başka yararlar da vardır. Örneğin, bu kişi bir projede koordinatör görevi üstlenebilir ve bu görevi şirket içindeki güç mücadelelerinden ve hiyerarşik ilişkilerden hiç etkilenmeden yürütür. Ayrıca bir danışman, yine bu gibi iç konularla ilgisi olmadığından en doğru soruları rahatlıkla sorup öne çıkarabilir.
Danışmanla Çalışmaya Başlama Sürecindeki Adımlar:
1) Danışmana İhtiyaç Var mı?
Birinci adım, bir danışmana ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesidir. Burada sorulacak olan soru, “Kendi başımıza yapabilir miyiz?” dir. Gerçekten de bu kadar basittir bu adım.
2) Proje Tanımı
İkinci adımda proje tanımının hazırlanması yer alır. Bu, hem doğru danışmanı bulmak ve hem de sonradan olabilecek karşılıklı yanlış anlamaları önlemek için çok önemlidir.
3) Proje Sponsoru ile Liderinin Belirlenmesi
Sponsor, şirket içinde projenin sahibi olup, işleri yaptırma yetkisi olan bir kişidir. Ayrıca şirketten bir kişi de proje lideri olarak belirlenmelidir. Bu kişi, danışmanla şirket arasında köprü görevi görecektir.
4) Sözleşmenin Yapılması
Son adım da, karşılıklı beklentileri ve koşulları çok açık bir biçimde ortaya koyan bir sözleşmenin hazırlanıp imzalanmasıdır.
Doğrudan satış sektörüne girmeye hazırlanan firmalar, bazen kendilerini bir ekip liderinin ellerine bırakırlar. İlk bakışta ne kadar anlamlı bir yaklaşım gibi görünse de, bu kararın sonuçları beklenenden çok farklı gerçekleşebilir. Unutulmamalıdır ki bir lider sahada çok başarılı olmuş olsa dahi, bir doğrudan satış şirketinin yönetimi konusunda çok az bilgiye sahiptir. Ve en tehlikeli durum da, bu kişinin o en müthiş kazanç planını keşfettiğini iddia etmesidir! Bu genellemenin istisnaları var elbette ama inanın, sayısı çok değil.
Son bir not olarak da, iş sahipleri bilmelidirler ki danışmanla anlaşma yapmak, bir danışmanlık sürecini başlatmak demektir. Yani, danışmanın şirketten içeri girmesiyle patronların ve yöneticilerin işleri asla bitiyor değildir.